Blogger Template by Blogcrowds

Bazen…
Sınırın öteki tarafın geçersin…
Belki dalgınlıktan, belki bilerek ya da isteyerek, belki yalnızca sınırın bir tarafında yaşamayı kendine yediremeyerek, belki de hiçbir şey düşünmeden öteki taraftaki sanal aleme ayağını uzatmışındır...
Bir heyecan işte!
İnsanın içini kıpır kıpır ettiren bir adrenalin!
Sınırın yakınlarında dolaşmaya izin vardır ama öteki tarafın yasak olduğu herkes tarafından bilinmektedir; Adem ile Hava’nın yasak meyveyi yiyişi gibi yılanın sözlerine kulağını tıkamadan, kendi aklında dolaştırdıklarını yılanın söylediğini varsayarak, cennetten kovulmayı göze alarak, bu dünyada cehennemi yaşamaya razı olarak öteki taraftaki sanal aleme ayağını uzatmışsındır…
Bir merak işte!
İnsanın içinde dizginleyemediği bir yaşama güdüsü!
Önce ayak parmakların…
Ayakların, bacakların, kolların…
Bedenin…
Aklın geride kalsa bile, gözlerin kulakların, burnun ve dudaklarınla sınırın öteki tarafındasındır…

İlk anda bir panik…
Çok geçmeden bir kanıksama durumu…
Öteki taraftaki sanal alemden seni çağırmaya başlayan sese doğru yaklaşmaya başlarsın; nasıl kışkırtıcı bir ses; dinamik, coşku dolu, heyecan verici; her çıkardığı ses kulaklarında defalarca yankılanmakta…
Kalbini alıp getirmişsindir ama aklını öteki tarafta bıraktığından kendine kızarsın…
Çok geçmeden seni çağıran sese kavuşacaksındır; üç aşağı beş yukarı düşündüğün gibidir, seni hayaller dünyasına uçuran tınısı kulaklarına yankılanmakta, bir ömür boyunca da yankılanacak gibi görünmektedir…
Aklın başına geri dönünce sınırın öteki tarafındaki sanal alem bambaşka bir hal alır; gerçeklerle yüzleşmeye başladığında güvenini yitirir, zavallılaşır, çaresizleşirsin; seni sınırın öteki tarafına taşıyan sesten yardımcı olması için bir şeyler duymak istersin; ne yazık ki ürkütücü bir sessizlik vardır…
Kapkara bir sessizlik…
Çıt yok…
Senden başkasının nefesi duyulmamaktadır…
Tek başınasındır…
Ne yapacağını bilememektesindir…
Hiçbir şey olmamışçasına geldiğin yere geri dönmeyi istersin ama çok şey değişmiştir bir kere…
En azından sınırın diğer tarafı da sessizleşmiştir; cennet sessiz, cehennem sessiz, Adem sessiz, Hava sessiz; yasak meyvenin ağacı ise hiç konuşmamıştır zaten…
Yılan ise kıvrıla kıvrıla uzaklaşmaktadır…

NOT: Bu yazı Famale Dergisi'nin (http://www.female.gen.tr) 2013 Şubat sayısındaki 'Simurg' köşesinde yayınlanmıştır. 

Daha Yeni Kayıtlar Önceki Kayıtlar Ana Sayfa