Blogger Template by Blogcrowds

Bir Kamyon Yazısı…


Yüzlerce araç…

İçlerinden bir kamyon!

Bir anda karşı karşıya kaldığım kamyonun önünde kocaman harflerle ‘BABAM SAĞOLSUN’ yazısı…

Birkaç saniye öncesine kadar Avrupa standartlarına uymayan karayolundaki konvoyun arasındaydım. Trafik kurallarına uygun olarak sollama yapmış, önce bir binek otomobili, sonrasında da bir kamyoneti geride bırakmıştım. Bir otobüsü geçeceğim sırada hatalı solama yapan kamyon şoförüyle karşı karşıya kaldım. Sağımdaki araçlar çıktığım boşluğa sızmama izin vermedikleri için yavaşlayamıyordum. Göz göre göre ölüme giderken kimselerin umurunda değildim! O yaklaştıkça yaklaşıyor, korna çalıyor, selektör yapıyor, ben de çaresizlik içinde selektörle karşılık veriyordum.

En sonunda uzlaşmayı becerebildik; kamyon şoförü yavaşlamaya çalışacak, ben ise hızlanacaktım; üç ya da dört saniye içinde otobüsü geçerek kendi şeridime ulaşabilirsem hayatta kalabilecektim. Gaza sonuna kadar bastığım halde arabamın hızında pek değişiklik olmadı. Siz benim yerimde olsaydınız ne yapardınız? Aynı şeyleri yapacağımızı sanmıyorum…

Ben yaşamımın son üç saniyesine doğru ilerlerken, kamyonun önündeki yazıya takıldım: Baba çocuklarından birine kamyon sahibi olabilmesi için yardımda bulunuyor. Bu jestin altında ezilen evlat ise şükran duygusuyla kamyonunun ruhsatını babasının üstüne çıkarmak yerine tabelacının önüne çekiyor.

‘Yaz,’ diyor. ‘Kamyonun en görünen yerine, en kocaman harflerle ve en güzel yazınla…’

Yaratılmak istenen sanat eseri yavaşça beliriyor; önce ‘B’, sonra ‘A’ derken, kamyonun önündeki kocaman ‘BABAM SAĞOLSUN’ yazısı tamamlanıyor…

Allah her aileye onun gibi hayırlı evlatlar ihsan eylesin!

Amin…


Son iki saniyemde evlenebilmek için babasından yardım alanları düşünmeye başladım: Evlilikte başlık, düğün, takı derken önemli paralar dönüyor. O evlatların da babalarına bir jest yapmaları gerekmez mi? Yoksa gelin almak kamyon almaktan daha mı önemsiz? Eş için de aynı duyarlılık gösterilerek gelinin görünür bir yerine ‘BABAM SAĞOLSUN’ yazılı bir dövme yaptırılabilir mesela…

Yaşasın aile içi ilişkiler!

Son bir saniyeye gelindiğinde hala kamyon yazılarının arasından sıyrılamamıştım: Bir gün peder bey öldüğünde ne olacak? Ya kamyonla cenazesi taşınacak olursa? Ya anlamını yitiren yazıyı görenler ne düşünecek? O yazıyı sildirsen ve sildirdiğin yere ‘RUHU ŞADOLSUN’ gibilerinden bir şeyler yazdırsan, çok daha başka bir şey olacak, ne yapsan iş değil…

Son saniyede kimselerin ‘ruhu şad olsun’ demesine gerek kalmadan otobüsü solladım. Geriye kalan saliseleri de kamyon şoförüne korna çalarak, cinsel içerikli el hareketleri ve küfürler yağdırarak tamamladım.

Bir kamyon yazısı işte…




NOT: Bu yazı Masculine Dergisi'nin (http://www.masculine.gen.tr/) 2011 Şubat sayısındaki 'Simurg' köşesinde yayınlanmıştır.

3 yorum:

”Sen orda dalından koparılmış bir zerdali gibi dur,
ben burada zerdalisiz bir dal gibi durayım… “ A. Kadir

Pazar, 08 Temmuz, 2012  

Kim bunu yazan bilmiyorum ama saklamıştım Kadir

Pazar, 08 Temmuz, 2012  

Çok şiirini okumadın ama A.Kadir'i ünlü bir şair olarak tanıyorum, güzel satırlarmış...
Zerdali dalından koptuktan sonra, ne dalın ne de zardalinin anlamı kalıyor; dal meyvesiyle daha güzel...

Çarşamba, 11 Temmuz, 2012  

Sonraki Kayıt Önceki Kayıt Ana Sayfa