Blogger Template by Blogcrowds

Sıkıntı...


Bazen…
Öylesine çaresiz kaldığınız bir an olur ki; çoğunuz yaşamışsınızdır, bilirsiniz…
Elinizden hiçbir şeyin gelmeyeceğini bildiğiniz halde çözüm üretebilmek için çırpınırsınız; ıkınırsınız; sıkılırsınız; içinizdeki umudu yitirmemeye çalışarak çabalarsınız; ya bu işin altından kalkarsam…
Nasrettin Hoca’nın ‘Ya tutarsa?’ dediği gibi…
Tutmaz ama…
Milyonda bir tutacağı tutarsa, o da size denk gelmez…
Düşünün ki; hayatınızın kadını sizden zenci bir çocuk doğurmak istiyor, siz ise zenci değilsiniz, hayatınızın kadını da beyaz ırktan…
“Bu iş benimle olmaz!” diyerek işin içinde çıkmaya çalışırsınız.
Dinlemez!
“İlla ki senden olacak!” diye ayak direr.
Bir çözüm bulmalısınız!
Michael Jackson gibi ırkını nasıl değiştirebileceğini düşünürken Afrika kökenli bir köle olmadığınız için dünyanın emperyalist düzenine lanetler yağdırırsınız…
“Sperm bankasından bir zencinin spermiyle hamile kalmanı sağlayalım mı?”
“Olmaz!” diye haykırır. “Ben zenci çocuğu senden yapmak istiyorum!”
Ya sabır!
Bu durum sorunu çözmek değil, çözümü olmayan sorunla cebelleşmektir…
Bu gibi çaresizlikler bazen hayatınızın kadınında karşınıza çıkar, bazen kan bağınız olan bir akrabanızda, bazen komşunuzda, bazen ev sahibinizde, bazen kiracınızda, bazen işyerinizde, bazen müşterinizin birinde, bazen alacaklınızda, bazen borçlunuzda, bazen yolda yürürken, bazen dünyanın bilemediğiniz bir köşesiyle ilgili yapılmış gazete haberinde…
Sözünü ettiğim çaresizlik böyle bir şey…
Siz?
Bu gibi sıkıntıları yaşıyor musunuz?
Bu gibi sıkıntılarla karşı karşıya kalıyor musunuz?
Bu gibi sıkıntılarla karşı karşıya kaldığınızda ne yapıyorsunuz?

0 yorum:

Sonraki Kayıt Önceki Kayıt Ana Sayfa